Atalante, Yunanca “ağırlık açısından eşit” demektir. “Denge, ölçü” anlamına gelen başka bir sözcükle ilişkili “atalantos” kelimesinden türemiş. Yunan mitolojisine göre, erkek çocuk bekleyen İasos bir kız babası olunca hayalkırıklığına uğramış ve Atalante’yi dağ başına bırakmış. Onu bir ayı emzirmiş. Sonra avcılar bu kızı alıp avcı olarak büyütmüşler. Avcı kızı koşuda kimse geçemezmiş. Kız oğlan kız kalmak istediği için, kendiyle evlenmek isteyenleri yarışa zorlar, taliplerini geçer sonra da onları kargısıyla öldürürmüş. Ancak Hippomenes, koşuya başlamadan önce yanına üç altın elma almış. Atalante’nin yaklaştığını gördükçe elmaları birer birer yere düşürmüş. Atalante, güzelliklerine dayanamarak elmaları eğilip topladığı için geri kalmış. İlk defa yenildiği için Hippomenes ile evlenmiş Bir gün Zeus’un tapınağında sevişmişler. Bu saygısızlığa kızan tanrılar ikisini de aslana çevirmiş.
L’Atalante (Latalant okunuyor) ise denizler ve okyanuslar dünyasında; 84,60 metre uzunluğunda, 15,85 m. genişliğinde, içinde 8 laboratuvar, 7 vinç, 1 denizaltı, sualtı araçları için hangar, sualtı dünyasının bir çok açıdan incelenmesini sağlayan alet ve ekipmanlarla kafeterya, toplantı odası, spor salonu da bulunan 59 kişilik yatak kapasitesine ile kapalı devre kablosuz ağa sahip elektrikle çalişan bir Fransız araştırma gemisi olarak biliniyor.
İlk günler
Gemi, Fransız toprağı sayılıyor, Türk suları üzerinde seyretse de. Her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi var. Dolayısıyla gemideki ilk günlerim adab-ı muhareşet kaidelerini gözlemleyip herkesin ne yaptığını anlamaya çalışmakla geçti. Bilim insanları, aralarında iş bölümü yapıkları için araştırmalarına 24 saat ara vermeden devam ediyorlardı. Aynı durum tayfalar için de geçerliydi.
Isınma turları ve temel kavramlar
Gemiden portreler
Deniz hidrojeologu Mike Volker 40 yaşına kadar Porche firmasında mekanik uzmanı olarak çalışmış, amatör araba yarışlarına katılmış ve bir gün hayatında köklü bir değişiklik yapmaya karar vermiş. Araba merakı yüzünden tamamlayamadığı üniversite eğitimine geri dönmüş. Çöllerde ve dağlarda yürüyüş yapıp taşları incelemek, babasıyla ortak ilgi alanlarıymış. 50 yaşında akademik kariyerine başlamış. Deniz tabanına yerleştirilen ve sıvı akışını ölçen, ayrıca kimyasal analiz yapılması için su ve gaz örnekleri toplayan aletler geliştirmiş. Bunlardan ikisi Marmara Denizi’nin tabanına yerleştirildi bile. Farklı yerlere 6 tane daha yerleştirilecek ve 1 sene boyunca deniz tabanında kalacaklar.
Gemideki küçük, sarı denizaltı Nautile’in teknik aletlerini hazırlayan, geliştiren, tamir eden bir ekip var. Farklı araştırma gemilerinde farklı görevlerde de bulunuyorlar. Philippe Noel ve birlikte çalıştığı üç meslektaşı yeni teknolojilerle çalışabilmenin keyfini sürüyor. Metan miktarlarını, akıntı hızlarını, deniz tabanı tortularını toplayacak ve ölçecek aletleri birlikte hazırlıyorlar. Bu aletler çok pahalı ve çok hassaslar. Konularında uzmanlaşmak için hepsinin de elektronik, kimya, matematik ve biyolojinin temel bilgilerini edinmeleri gerekiyor. L’Atalante’da en küçük bir görev üstlenebilmek için dahi hem rekabetçi, hem sabırlı bir kişiliğe sahip olmak, hem de disiplinli çalışma alışkanlığını geliştirmiş olmak çok önemli.
Türk Deniz Kuvvetleri
L’Atalante’ın Marmara Denizi’ndeki seyrine yardımcı olan en büyük
Türk kurumu da. Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı’ydı. Seyir boyunca, araştırmanın en iyi şekilde gerçekleşmesi için desteklerini bir an bile eksik etmediler. Denizaltı dibe indiğinde Sahil Güvenlik Botu yanımızdaydı, trafik yoğunlaştığında ise bizi çembere aldılar. Herhangi bir sorunla karşılaşıldığında hep yardıma koştular. Bilimi ve araştırmaları bizlerden sonra en çok onlar sahiplendi.